11 Eylül 2014 Perşembe

SELİM PAYALAN YAZDI : İZLANDA - TÜRKİYE

 

Futbolda, art arda ulusal düzeyde turnuvada yer alamadık. Dünya şampiyonalarını, Avrupa şampiyonalarını kaçırdık. Euro 2016’ya gitmek ülke futbolu adına çok önemli hale geldi. Bu durumda her eleme maçına kuyumcu titizliğinde çalışmamız gerekiyor.
Ancak Fatih Hoca’nın İzlanda maçının onbirine çıkarttığı oyuncular ve bunları sahaya yaydığı sistem bu titizlikte olmadığımızı gösterdi. İzlanda son dünya kupasına gitmeyi eleme maçlarında kaçırmış bir takım olarak karşımızdaydı. Piyasa değeri olarak belki onlardan daha pahalı bir takım olabiliriz. Ancak saha içerisinde oyun bakımından değer olarak bizden öndeydiler. İzlanda, Avrupa futboluna bize göre daha fazla oyuncu veren bir takım. Şüphesiz bu onların futbolunu geliştiriyor. Ancak bizde uygulanan yabancı oyuncu kısıtlaması dolayısıyla yerli oyuncularımız yüksek bonservis bedelleriyle transfer oluyorlar. Avrupada bu paraları kazanamayacaklarından dışarıya transferi akıllarından bile geçirmiyorlar. Yabancı kısıtlaması futbolumuzu geliştirmekten çok, yerli oyuncularımızı kendilerini geliştirmeden para kazanmaya sevk ediyor. Tüm bu göstergelerin üzerine, Fatih Terim’in hiçbir oyuncumuzun kulüp takımlarında oynamadığı 3-4-3 sistemini denemesi mağlubiyeti kaçınılmaz hale getirdi. Fatih Hoca başarılarını hep 4’lü sistemlerle elde etmiştir. Avrupa futbolunda 3-4-3 sistemini uygulayan takım yok denecek kadar az. Sadece Van Gaal, Manchester’da uygulamaya çalışıyor ve görüyorsunuz ki milyon euroluk transferlere rağmen istenilen sonuçlar alınamıyor. Fizik gücü yüksek İzlanda karşısında kanatlarda Caner ve Gökhan’ı tek bırakmak onları çökerttiği gibi orta saha hakimiyetini rakibe verdi. Arda gibi uluslarası en klas oyuncumuzu bu sistemde kanatta kullanamadık. Halbuki Arda’nın son dönem başarıları sol kanat oyuncusu olarak yaptıklarıyla mümkün olmuştur. İzlanda maçında Arda’yı forvet arkasında, sağ kanatta, sol kanatta gördük. Bu onu çok yordu etkinliğini azalttı. Burak’ın tek forvet olarak yaptıkları daha doğurusu yapamadıkları da başlı başına problem olarak karşımıza çıktı. Selçuk’un kendi kulübünde performansı ortadayken Leverkusen’de asistleriyle büyüleyen Hakan Çalhanoğlu’nun yedekte kalışı garabetti. Olcay Şahan sezonun en hazır isimlerinden. Son hazırlık maçında çok güzel bir gol atmıştı. Top tutma becerisiyle Olcan Adın’dan daha faydalı olurdu. O da yedek kulübesinde tutuldu. Daha çok maçımız var ve grupta ilk iki takım doğrudan şampiyonaya katılacak. 3. olsak dahi eleme maçlarına çıkacağız. Bu turnuvayı kaçırmak son dönemlerin en büyük hayal kırıklığı olur. Bu sebeple Fatih Terim’in her maça çok iyi çalışıp macerelara girmeden başarıya ulaşması gerekiyor.

SELİM PAYALAN / SPORTÜRK TV

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder