Türkiye Futbol Federasyonu kadın milli takımlarını, eski futbolcu Ogün Temizkanoğlu’na emanet etti.
Teknik adam kolları sıvadı, iyi bir temel için çalışmaya başladı. Temizkanoğlu, kızların öğrenme arzusunu beğendiğini, onlarla çalışırken çok şey öğrendiğini söylüyor: “Filenin Sultanları, Potanın Perileri varsa futbolun da kraliçeleri olacak!”
İNCİ DÖNDAŞ / idondas@stargazete.com
Türkiye’de kadın futbolu değişim içinde. Türkiye Futbol Federasyonu kadın futbolunun gelişimi için kolları sıvadı. U15, U17, U19 Kız Milli Takımları ile A Milli Takımı’nın başına Ogün Temizkanoğlu’nu getirdi. Eski futbolcu Temizkanoğlu, daha önce liglerin düzenli olmadığı, pek bir başarının elde edilemediği kadın takımlarının geleceği için harıl harıl çalışmaya başladı. Kendisiyle Kavacık’taki U15 Kız Milli Takım kampında yeni görevini konuştuk. Önce durum tespiti yaptı, ardından hayallerini sıraladı…
-Kadınlar futbol oynamayı biliyor mu?
İki-üç aydır bu işin içindeyim, gördüğüm kadarıyla inanılmaz yetenekli futbolcularımız var. Onları doğru eğittiğiniz zaman verim alabilirsiniz. Diğer taraftan baktığınızda gelişim ve kamp yapma açısından alınacak mesafe var. Mesela İsveç’e baktığınızda son yılların Avrupa Şampiyonu. Bu temelden gelen bir başarı. Temeli iyi oturttuktan sonra başarıyı elde edersiniz diye düşünüyorum.
-Biz ne kadar başındayız?
Çok çok başındayız. Fakat kötü durumda değiliz. Geçmişteki ilgisizlik ve alakasızlık çoğu yetenekli futbolcunun yok olmasına neden olmuş. Şimdi tekrar baştan yaratmak zorundayız.
-“Buraya nereden geldim?” diyor musunuz? İşiniz çok zor çünkü…
Hayır demiyorum. Bayan futbolu daha zor. Onlara karşı hitap şekliniz, davranışlarınız farklı olmalı. Ama bu bizim için de güzel. Kiminle nasıl konuşacağınız konusunda kendinizi de eğitiyorsunuz.
ZOR DEĞİL GÜZEL BİR GÖREV
-Bu göreve getirilmenize şaşırdınız mı?
Çok sevdiğim ve saydığım, kader birliği yaptığımız Tolunay Kafkas’ın Türkiye Futbol Federasyonu Gelişim Direktörü olmasıyla birlikte ona nasıl yardımcı olabilirim diye düşünüyordum. Sonra bana bu görevi söyledi.
-En zor görevi de size vermiş…
Zor değil, güzel bir görev.
-Sizi niye seçmişler? Bu konudaki fikriniz nedir?
Tecrübeden dolayı herhalde.
-Her şey bir şey öğretir ya. Başka ne faydasını gördünüz bu görevin?
Henüz U19 Kız Milli Takım ve A Milli Takım ile çalışmadım. Bakalım o zaman sabır mı stres mi olacak bilmiyorum. Sinirlendiğimiz anlar da olacak. O zamanlar otokontrolü kaybetmemek lazım.
-Futbolculuk döneminizde sakindiniz.
O zaman öyleydi ama antrenörlük dönemimde bazen sakin olamıyorum. Bir pozisyona çıkıp bağırıyorsunuz. Önceden sabırlıydım ama bundan sonra daha sabırlı olmak lazım. Kızlara bir şey anlatırken kelimeleri çok dikkatli seçmek zorundayım.
HEDEFİMİZ TEMELİ OTURTMAK
-Hedefiniz nedir?
İlki temeli oturtturmak. U15 Kız Milli Takımı’nın futbolcuları ileride A Milli Kadın Milli Takımı’nda oynayacak. O zaman sahada nerede, ne yapacaklarını bilecekler.
-Başarıyı sonra hedefliyorsunuz.
Her hoca ilk geldiği görevde hemen başarılı olmayı ister ama kısıtlı imkanlarla birlikte başarıyı elde etmek çok kolay değil. Mesela Almanya’da lisanslı kadın futbolcu sayısı 3-4 milyon. Bizdeki sayı 2 bin. Böyle olduğu zaman nasıl mücadale edeceksiniz? Oyuncu bulma şansımız da kısıtlı. Birinci ligde 12 takım mücadele ediyor, bunların içinde milli takımda oynayacak düzeyde kaç futbolcu var? Avrupa ile mücadele edemezsiniz. Ama umutluyum. Çünkü yöneticilerimiz çalışıyor, kadın futbol takımının angarya olmadığını anlatıyorlar.
-Dünya Kupası 2013’te. Ne düşünüyorsunuz?
İyi bir jenerasyonla katılmayı düşünüyoruz. Önce elemeleri geçmek için yoğun çalışma içine girmemiz lazım. Futbolda olmayacak diye bir şey yok. Bugün milli takım olarak Makedonya’ya da yenilebilirsiniz, Almanya’yı da yenebilirsiniz. Sizin bir hoca olarak ne kadar verdiğiniz ve karşınızdakinin ne kadar aldığı önemli. Şanslı maçlar da olacak, şansız maçlar da… Bizim 2020’deki Dünya Kupası’nı konuşmamız lazım. Orada başarılı olmamız için şimdi temel atmamız şart. Kadın futbolu güzel, sabır isteyen bir iş. UEFA, kadınlarda şampiyonlar ligi finali oynatıyor, gerisini düşünün.
GS-FENER MAÇINDAN ÖNCE KADINLAR OYNASA FENA MI OLUR!
-Kadın futbolunun gelişmesi için öneriniz nedir?
Sayın Başbakan’a da, Spordan Sorumlu Devlet Bakanı’na büyük iş düşüyor.
-Ne yapsın başbakan?
Bana sorarsanız süperligdeki tüm takımlar 15 yaştan 19’a kadar hepsinin kadın futbolu şubesi açılmalı. Başbakanımız sporu çok seviyor, eski futbolcu, bu tarz çağrılara duyarsız kalınacağını tahmin etmiyorum.
-Peki kulüpler niye kurmuyorlar? Para mı getirmiyor?
Çıkar yok. Ama şöyle bir düşünün… Galatasaray-Fenerbahçe kadın futbol takımları, Galatasaray-Fenerbahçe maçından önce oynuyor… Çok güzel olur. Sonuçta erkeklerinki de kadınlarınki de derbi.
-Bir kulübün kadın futbol şubesi açmasının maliyeti nedir?
Bir örnekle anlatayım: Bugün bir süperlig takımı 100 bin dolara futbolcu alıyorsa bunun yarısının yarısıdır. Hadi aynısı olsun, Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzonspor ya da Gaziantep için 100 bin dolar fazlı mı? 100 bin dolarlık futbolcu alıp takımında oynatmayacaksan o zaman gidip kadın futbol takımı kur.
BİRŞEYİ SERT SÖYLEDİĞİMDE GÖZLERİNDEN YAŞ GELİYOR
-Bir izleyici olarak kadın futbolundan sıkılıyorum. Topa vuruyorlar, top gitmiyor. Siz eski bir futbolcu olarak sıkılıyor musunuz?
Hayır sıkılmıyorum çünkü elimdeki malzemeyi biliyorum. Tabii ki her insanın vücut yapısı bir değil. Dün U17 Kız Milli Takımı ile şut idmanı yaptık. Son idmandı, kaleci antrenörü kaledeydi. Sonra kaleye ben geçtim ‘Nasıl olsa topa vuramıyorlar’ diye espri yaptım. Ama vuruyorlar. O hırsla topa vurunca top gitmeye başlıyor. Ayrıca bundan sonra o top gitmeyecek, uçacak.
-Peki kızların aileleri ne diyor?
Anadolu’da bayağı uğraşmak zorundasınız. Mesela bir futbolcumuzun abisi arıyor ‘Ben daha köyden çıkmadım, kızkardeşim İstanbul’a gidiyor. Bir de futbolcu’ diyerek tedirginliğini ortaya koyuyor. Özellikle yurtdışındaki futbolcularla ilgili problemler yaşıyoruz. Alman Milli Takımı almak istiyor, çocuk bizi tercih edince Alman hükümeti aileye ‘Sizi sınırdışı ederim’ diye baskı yapıyor. Erkekler genç milli takımında bunu çok yaşadım.
-Kızlarla çalışmanın zorluğu nedir?
Erkek genç milli takımla çalıştığımda konuları daha sert bir dille anlatabiliyordum. Şimdi daha yumuşak bir dil kullanmak zorundayım. Sert bir sesle ifade ettiğinizde gözünden yaş gelmeye başlıyor. Benim için de iyi çünkü hitap şeklimi değiştiriyorum.
-Kızların en beğendiğiniz ve en sinir sinir olduğunuz yönleri nedir?
En beğendiğim yönleri öğrenme arzuları. En sinir olduğum ise bir hareketi birkaç kez tekrar etmek zorunda olmak. Ama onlarla çalışmak çok zevkli. Futbolun sadece erkek oyunu olmadığını, kadınların da bu işin içinde olduğunu bir kıvılcımla göstermek istiyorum. Bundan beş altı yıl öncesine kadar kadın voleybolu yoktu, kadın basketbolu yoktu. Takım oyununda kadınlar dikkat çekmeye başladı. Filenin Sultanları, Potanın Perileri, Futbolun Kraliçeleri… Böyle gidecek bu.
-İsimleri ‘FutbolunKkraliçeleri’ mi olsun?
O periyse, öteki sultansa bu da kraliçe olsun!
ÜÇ OĞLUM DA YETENEKLİ AMA GAMSIZLAR
-Sizin çocuğunuz var mı?
Üç erkek çocuğum var. En büyüğü Yağız 18 yaşında, diğerleri ikiz; 11 yaşında Yiğit ile Mert.
-Futbol oynuyor mu?
Yetenek var ama gamsızlar!
Hedefleri yok.
-Kızınız olsa futbolcu olmasını ister miydiniz?
İster miydim? Tercihi kendisine bırakırdım ama ister miydim? Tahmin etmiyorum.
-Neden?
Bilmem. Futbol oynasa engel olamam ama futbolcu olsun diye zorla oynatmazdım.
-Futbolu özlüyor musunuz?
Sahaya çıkmayı çok özledim. Bizim oynadığımız dönemlerdeki futbolcu kalitesi şimdikinin çok çok üzerindeydi. Şimdi izlediğimde ‘Keşke ben de oynasam şu an’ diyorum.
-Neden?
Daha kolay. Bizim oynadığımız dönemdeki milli takıma baktığınızda her mevkinin dört-beş alternatifi vardı. Şimdi alternatif üretemiyoruz .
Türkiye’de kadın futbolu değişim içinde. Türkiye Futbol Federasyonu kadın futbolunun gelişimi için kolları sıvadı. U15, U17, U19 Kız Milli Takımları ile A Milli Takımı’nın başına Ogün Temizkanoğlu’nu getirdi. Eski futbolcu Temizkanoğlu, daha önce liglerin düzenli olmadığı, pek bir başarının elde edilemediği kadın takımlarının geleceği için harıl harıl çalışmaya başladı. Kendisiyle Kavacık’taki U15 Kız Milli Takım kampında yeni görevini konuştuk. Önce durum tespiti yaptı, ardından hayallerini sıraladı…
-Kadınlar futbol oynamayı biliyor mu?
İki-üç aydır bu işin içindeyim, gördüğüm kadarıyla inanılmaz yetenekli futbolcularımız var. Onları doğru eğittiğiniz zaman verim alabilirsiniz. Diğer taraftan baktığınızda gelişim ve kamp yapma açısından alınacak mesafe var. Mesela İsveç’e baktığınızda son yılların Avrupa Şampiyonu. Bu temelden gelen bir başarı. Temeli iyi oturttuktan sonra başarıyı elde edersiniz diye düşünüyorum.
-Biz ne kadar başındayız?
Çok çok başındayız. Fakat kötü durumda değiliz. Geçmişteki ilgisizlik ve alakasızlık çoğu yetenekli futbolcunun yok olmasına neden olmuş. Şimdi tekrar baştan yaratmak zorundayız.
-“Buraya nereden geldim?” diyor musunuz? İşiniz çok zor çünkü…
Hayır demiyorum. Bayan futbolu daha zor. Onlara karşı hitap şekliniz, davranışlarınız farklı olmalı. Ama bu bizim için de güzel. Kiminle nasıl konuşacağınız konusunda kendinizi de eğitiyorsunuz.
ZOR DEĞİL GÜZEL BİR GÖREV
-Bu göreve getirilmenize şaşırdınız mı?
Çok sevdiğim ve saydığım, kader birliği yaptığımız Tolunay Kafkas’ın Türkiye Futbol Federasyonu Gelişim Direktörü olmasıyla birlikte ona nasıl yardımcı olabilirim diye düşünüyordum. Sonra bana bu görevi söyledi.
-En zor görevi de size vermiş…
Zor değil, güzel bir görev.
-Sizi niye seçmişler? Bu konudaki fikriniz nedir?
Tecrübeden dolayı herhalde.
-Her şey bir şey öğretir ya. Başka ne faydasını gördünüz bu görevin?
Henüz U19 Kız Milli Takım ve A Milli Takım ile çalışmadım. Bakalım o zaman sabır mı stres mi olacak bilmiyorum. Sinirlendiğimiz anlar da olacak. O zamanlar otokontrolü kaybetmemek lazım.
-Futbolculuk döneminizde sakindiniz.
O zaman öyleydi ama antrenörlük dönemimde bazen sakin olamıyorum. Bir pozisyona çıkıp bağırıyorsunuz. Önceden sabırlıydım ama bundan sonra daha sabırlı olmak lazım. Kızlara bir şey anlatırken kelimeleri çok dikkatli seçmek zorundayım.
HEDEFİMİZ TEMELİ OTURTMAK
-Hedefiniz nedir?
İlki temeli oturtturmak. U15 Kız Milli Takımı’nın futbolcuları ileride A Milli Kadın Milli Takımı’nda oynayacak. O zaman sahada nerede, ne yapacaklarını bilecekler.
-Başarıyı sonra hedefliyorsunuz.
Her hoca ilk geldiği görevde hemen başarılı olmayı ister ama kısıtlı imkanlarla birlikte başarıyı elde etmek çok kolay değil. Mesela Almanya’da lisanslı kadın futbolcu sayısı 3-4 milyon. Bizdeki sayı 2 bin. Böyle olduğu zaman nasıl mücadale edeceksiniz? Oyuncu bulma şansımız da kısıtlı. Birinci ligde 12 takım mücadele ediyor, bunların içinde milli takımda oynayacak düzeyde kaç futbolcu var? Avrupa ile mücadele edemezsiniz. Ama umutluyum. Çünkü yöneticilerimiz çalışıyor, kadın futbol takımının angarya olmadığını anlatıyorlar.
-Dünya Kupası 2013’te. Ne düşünüyorsunuz?
İyi bir jenerasyonla katılmayı düşünüyoruz. Önce elemeleri geçmek için yoğun çalışma içine girmemiz lazım. Futbolda olmayacak diye bir şey yok. Bugün milli takım olarak Makedonya’ya da yenilebilirsiniz, Almanya’yı da yenebilirsiniz. Sizin bir hoca olarak ne kadar verdiğiniz ve karşınızdakinin ne kadar aldığı önemli. Şanslı maçlar da olacak, şansız maçlar da… Bizim 2020’deki Dünya Kupası’nı konuşmamız lazım. Orada başarılı olmamız için şimdi temel atmamız şart. Kadın futbolu güzel, sabır isteyen bir iş. UEFA, kadınlarda şampiyonlar ligi finali oynatıyor, gerisini düşünün.
GS-FENER MAÇINDAN ÖNCE KADINLAR OYNASA FENA MI OLUR!
-Kadın futbolunun gelişmesi için öneriniz nedir?
Sayın Başbakan’a da, Spordan Sorumlu Devlet Bakanı’na büyük iş düşüyor.
-Ne yapsın başbakan?
Bana sorarsanız süperligdeki tüm takımlar 15 yaştan 19’a kadar hepsinin kadın futbolu şubesi açılmalı. Başbakanımız sporu çok seviyor, eski futbolcu, bu tarz çağrılara duyarsız kalınacağını tahmin etmiyorum.
-Peki kulüpler niye kurmuyorlar? Para mı getirmiyor?
Çıkar yok. Ama şöyle bir düşünün… Galatasaray-Fenerbahçe kadın futbol takımları, Galatasaray-Fenerbahçe maçından önce oynuyor… Çok güzel olur. Sonuçta erkeklerinki de kadınlarınki de derbi.
-Bir kulübün kadın futbol şubesi açmasının maliyeti nedir?
Bir örnekle anlatayım: Bugün bir süperlig takımı 100 bin dolara futbolcu alıyorsa bunun yarısının yarısıdır. Hadi aynısı olsun, Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzonspor ya da Gaziantep için 100 bin dolar fazlı mı? 100 bin dolarlık futbolcu alıp takımında oynatmayacaksan o zaman gidip kadın futbol takımı kur.
BİRŞEYİ SERT SÖYLEDİĞİMDE GÖZLERİNDEN YAŞ GELİYOR
-Bir izleyici olarak kadın futbolundan sıkılıyorum. Topa vuruyorlar, top gitmiyor. Siz eski bir futbolcu olarak sıkılıyor musunuz?
Hayır sıkılmıyorum çünkü elimdeki malzemeyi biliyorum. Tabii ki her insanın vücut yapısı bir değil. Dün U17 Kız Milli Takımı ile şut idmanı yaptık. Son idmandı, kaleci antrenörü kaledeydi. Sonra kaleye ben geçtim ‘Nasıl olsa topa vuramıyorlar’ diye espri yaptım. Ama vuruyorlar. O hırsla topa vurunca top gitmeye başlıyor. Ayrıca bundan sonra o top gitmeyecek, uçacak.
-Peki kızların aileleri ne diyor?
Anadolu’da bayağı uğraşmak zorundasınız. Mesela bir futbolcumuzun abisi arıyor ‘Ben daha köyden çıkmadım, kızkardeşim İstanbul’a gidiyor. Bir de futbolcu’ diyerek tedirginliğini ortaya koyuyor. Özellikle yurtdışındaki futbolcularla ilgili problemler yaşıyoruz. Alman Milli Takımı almak istiyor, çocuk bizi tercih edince Alman hükümeti aileye ‘Sizi sınırdışı ederim’ diye baskı yapıyor. Erkekler genç milli takımında bunu çok yaşadım.
-Kızlarla çalışmanın zorluğu nedir?
Erkek genç milli takımla çalıştığımda konuları daha sert bir dille anlatabiliyordum. Şimdi daha yumuşak bir dil kullanmak zorundayım. Sert bir sesle ifade ettiğinizde gözünden yaş gelmeye başlıyor. Benim için de iyi çünkü hitap şeklimi değiştiriyorum.
-Kızların en beğendiğiniz ve en sinir sinir olduğunuz yönleri nedir?
En beğendiğim yönleri öğrenme arzuları. En sinir olduğum ise bir hareketi birkaç kez tekrar etmek zorunda olmak. Ama onlarla çalışmak çok zevkli. Futbolun sadece erkek oyunu olmadığını, kadınların da bu işin içinde olduğunu bir kıvılcımla göstermek istiyorum. Bundan beş altı yıl öncesine kadar kadın voleybolu yoktu, kadın basketbolu yoktu. Takım oyununda kadınlar dikkat çekmeye başladı. Filenin Sultanları, Potanın Perileri, Futbolun Kraliçeleri… Böyle gidecek bu.
-İsimleri ‘FutbolunKkraliçeleri’ mi olsun?
O periyse, öteki sultansa bu da kraliçe olsun!
ÜÇ OĞLUM DA YETENEKLİ AMA GAMSIZLAR
-Sizin çocuğunuz var mı?
Üç erkek çocuğum var. En büyüğü Yağız 18 yaşında, diğerleri ikiz; 11 yaşında Yiğit ile Mert.
-Futbol oynuyor mu?
Yetenek var ama gamsızlar!
Hedefleri yok.
-Kızınız olsa futbolcu olmasını ister miydiniz?
İster miydim? Tercihi kendisine bırakırdım ama ister miydim? Tahmin etmiyorum.
-Neden?
Bilmem. Futbol oynasa engel olamam ama futbolcu olsun diye zorla oynatmazdım.
-Futbolu özlüyor musunuz?
Sahaya çıkmayı çok özledim. Bizim oynadığımız dönemlerdeki futbolcu kalitesi şimdikinin çok çok üzerindeydi. Şimdi izlediğimde ‘Keşke ben de oynasam şu an’ diyorum.
-Neden?
Daha kolay. Bizim oynadığımız dönemdeki milli takıma baktığınızda her mevkinin dört-beş alternatifi vardı. Şimdi alternatif üretemiyoruz .
KAYNAK: BİLGİN DEFTERLİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder