27 Ağustos 2013 Salı

FUTBOLUN GÖZYAŞLARI / HALDUN DOMAÇ


Ağlayan mı hatalı, ağlatan mı? Yoksa Volkan’ı verimli olacağı yer olan sağ kanat yerine solda görevlendiren Mustafa Hoca mı?

43. dakikada yaşanan bu dramatik olayda herkesin biraz hatası var kuşkusuz. Tribünden küfür edenin ise affı olamaz. Bu ne insanlığa sığar ne de taraftarlığa.
Ancak profesyonel bir oyuncu olduğunu unutup, duygularına esir olan ve sahayı terk eden Volkan da takımına karşı daha duyarlı olmalıydı.
Yılların Volkan’ı bu kadar kolay teslim olmamalıydı. Ne yazık ki bu olaylara ülkemizde muhatap olan ilk oyuncu o değil, sonuncuda o olmayacak. Densizlerin, kendini bilmezlerin “taraftar” olarak adlandırıldığı bir ülkede bunların yaşanması sürpriz olamaz.
Her şeye karşın bir konuya dikkat çekelim;  Volkan’ın döktüğü gözyaşları aslında sadece onun değil, futbolun gözyaşlarıydı.
Ancak futbol garip bir oyun. Tesadüfe bakın ki bu çirkin olay, Trabzonspor’un avantajı oldu. Çünkü Volkan gözyaşları ile Avni Aker’i terk ederken yerine giren Malouda maçın kaderini belirleyen vuruşu yaptı ve Trabzonspor’a 3 puan getirdi.
Sonrasında Malouda ne yaptı derseniz, son dakikada boş kaleye topu dışarı atarak, henüz güçsüz ve hazırlıksız olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Maçın başına dönersek, müthiş bir bordo-mavi başlangıç izledik. İlk 20 dakika orta alan kontrolünü Aykut ve Zokora’yla eline geçiren Trabzonspor, Rizespor’da aynı görevi yapan Kıvanç ve Silverstre’ye üstünlük sağladı. Bu bölümde Adrian’ın oyunun içinde olması ev sahibi ekibi önde oynamaya itti. Trabzonspor bu dakikalarda gol bulamadıysa, bunda Rizespor’un savunma göbeğinde görev yapan Viera’nın çabukluğunun, hatalı gol yemesine karşın kaleci Pawalek’in performansının etkili olduğunu yazabiliriz.
30. dakikadan sonra durum biraz değişti. Volkan oyundan koparken, Rizespor baskıyı Olcan’ın savunduğu sol kanata bindirince etkili hücumlar yapmaya başladı. Sercan’ın o bölgede oluşturduğu üstünlük Tevfik’le Rize golünü getirdi. Bu golde Rizespor’un ceza alanı içinde 3 kez topla oynamasına karşın, savunmanın topu müdahale edememesi Mustafa Akçay’ın üzerinde çalışması ve düşünmesi gereken bir tablo olarak ortaya çıktı.
Maçın ikinci yarısında Adrian sağ kenara geçince etkinliği de azaldı. Bu bölümde oyunun ve orta alanın kontrolü tamamen Çaykur Rizespor’un eline geçti.
Trabzonspor Colman girene kadar ofansif olarak ortada yoktu. Adrian etkisiz kalırken, gol için risk alan Rize’ye karşı orta alanı Colman’la hızlı geçen Trabzonspor konuk ekip savunmasını az adamla yakaladı. Burada farkın artmamasının nedeni, son pas tercihlerinde yapılan hatalardı.
Tabi Silverste ile Viera’nın etkili oyununu da yazalım.
Maçın son bölümünde gelen Rize baskısı konuk ekibin Iraklı oyuncusu Ali Adnan’ın kalitesini de ortaya koydu. Rize adına Ali Adnan’ın çektiği şutun direkten dönmesi Trabzonspor’un şansıydı.

Özetle Trabzonspor önemli sayılacak üç puanı kazandı ama sorunlarının hiç birini gidermiş görünmedi. Neler mi? Orta alan sertliği 90 dakikaya yayılmıyor. Kanatlarda etkinlik yeterli değil, sol savunma maden gibi. Oraya yüklenen verim alıyor.
Konuk Rizespor ise oyunun yüzde 60’lık bölümünü daha iyi oynadı. Pas bağlantıları ile kolay hücum yaptı ama son vuruşlarda Uche’den beklentilerini alamadı. Genel bir bakışla iki takımında sahadan en azından üzülmeden ayrıldığını yazabiliriz. Trabzonspor üç puana, Ç.Rizespor’da futbola sevinmiştir diye düşünüyorum.


HALDUN DOMAÇIN TÜM YAZILARINA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYIN...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder